OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK

Birçok kişinin aşırı temizlik, titizlik, düzenlilik, eşya veya para birik­tirme, simetriye önem verme, kapıyı ve ocağı kontrol etme gibi çeşitli takın­tıları, kuruntuları, saçma bulduğu halde yapmak zorunda kaldığı davranış ve düşünceleri olabilir. Çoğunlukla bunlar önemli bir zaman kaybına veya ciddi bir sıkıntıya sebep olmazlar.

 

Ancak, bazı kişiler aşırı ve saçma buldukları halde bu davranış ve düşüncelerini tekrar tekrar yapmaya ve sürdürmeye devam ederler. Bu du­rum önemli oranda zaman kaybına yol açar, belirgin bir sıkıntı verir ve kişi zorlamaya, yaşamla, kendisiyle ve çevresiyle ilişkisini bozmaya başlarsa, üzerinde durmak ve bunun ruhsal bir sorun olabileceğini düşünmek gerekir. Bu psikiyatrideki adıyla obsesif kompulsif bozuklu OKB  (saplantı – zorlantı hastalığı) olabilir. Obsesyonlar (saplantılar), irade dışı gelen, kişiyi tedirgin eden veya sıkıntı veren, bilinçli bir çaba ile kovulamayan tekrarlayıcı düşün­celerdir. Kompulsiyonlar (zorlantılar) ise çoğu kez obsesif düşünceleri kov­mak veya bu düşüncelerin verdiği sıkıntıyı azaltmak için yapılan ve istek dışı tekrarlanan davranışlardır.

 

Ocağı veya evinin kapısını kapatıp kapatmadığından emin olmayan (obsesyon)  bir kişinin, tekrar tekrar kapıyı, tüp gazı kontrol etmesi (kompulsiyon), para veya herhangi bir eşyaya dokunduğunda elinin kirlen­diğini obsesif bir şekilde düşünen bir kişinin el yıkama tutkusu (kompulsiyon) gibi davranışlar obsesif kompulsif bozukluğun en sık rastla­nan örnekleridir.

 

Obsesyonlar (saplantılar, takıntılar):Endişe ve sıkıntıya yol açan, kişi tarafından saçma bulunan, inatçı ve zorlayıcı düşünce, fikir, dürtü ve hayallerdir.

 

Meselâ; insanların ellerinin kirli ve mikroplarla bulaşık olduğunu dü­şünen kişi birlikte yaşadığı insanlar için de aynı şeyi düşünmektedir.

 Kişi bu düşüncelerin kendi iradesine bağlı olmadığını bilir. Temiz olduklarını bilse bile saçma bulduğu bu saplantı sürekli kafasını kurcala­maya devam eder.

 Kişiler bu düşünce ve dürtüleri bastırmaya veya yok saymaya çalı­şırlar ya da bunları bir başka düşünce veya hareketle (yani kompulsiyonla) giremeye çalışırlar.

 Kişi bu takıntısını zihninden uzaklaştırmaya çalışır veya sık sık elle­rini yıkar.

 Kompulsiyonlar (zorlantılar):Tekrarlayıcı davranış veya zihinsel eylemlerdir.

 Meselâ; tokalaşmakla ellerinin kirlendiğin düşünen bir kişi sürekli ellerini yıkar. Amaçları herhangi bir zevk veya mutluluk sağlamak değil ob­sesyona eşlik eden sıkıntıyı azaltmak ya da korkulan bir durum veya olayı engellemektir.

 Aslında ellerini bu derece sık yıkamak kişinin hoşuna gitmemekte­dir, amacı elinin kirlendiğine dair olan sıkıntısını azaltmaktır.

 Kompulsiyonlar açıkça abartılıdır ve amaçlandıkları şeyle arala­rında mantıki bağlantı yoktur. Yani kişinin elleri yıkamaktan tahriş olmuştur ve bu derece el yıkamayı gerektirecek bir kirlenme söz konusu değildir.

 Bazı obsesyon ve kompulsiyon türleri:

Bulaşma ve temizlik obsesyonları:Bulaşma obsesyonu olan ki­şiler genellikle mikropların, kirin, idrarın üzerlerine bulaşmasından korkarlar. Saatlerce kendilerini veya vücutlarının bir kısmını yıkayarak, kendilerini “bulaşmadan” korumaya çalışırlar. Hatta kendilerine bir şey bulaştıracağını düşündükleri şeylerden  kaçarlar. Çevrelerindeki her şeyin bulaşık veya kirli olduğunu düşünürler. Temizlenmediği kaygısıyla saatlerce ve tekrar tekrar ev temizliği yaparlar.

 

Şüphe obsesyonları:Şüphe obseseyonu olan kişiler bir şeyi yapıp yapmadıklarından emin olamazlar ve bu nedenle yaptıkları şeyleri tekrar tekrar kontrol ederler.

 

Böyle bir kişi sobayı söndürmüş dahi olsa söndür düğünden emin olamaz ve defalarca sobayı kontrol etmek zorunda kalır. Kapıyı açık unut­tuğuna dair şüphesi olan bir kişi sık sık kapıyı kontrol eder.

 

Düzen obsesyonları:Bu tür obsesyonu olan kişiler her şeyi tama­men sistemli ve doğru bir şekilde düzenlemeye çalışırlar. Birilerinin eşyala­rına dokunmasına veya karıştırmasına direnç gösterirler.

 

Saldırganlık veya zarar verme obsesyonları: Çocuğa zarar verme veya cinsel hayaller bu türdür. Bu kişiler yapamayacaklarını bilseler bile çocuklarına zarar vermekten korkarlar ve bu korkularını engelleyemez­ler. Bu korkuyu hafifletebilmek için bazı şeyleri sabit sayıda yapmak zo­runda hissederler (mesela mutfak lamsını 3 defa açıp kapamak gibi). Böy­lece,  kendilerini veya aile üyelerini hayali bir tehlike ya da zarardan koru­duklarına inanırlar.

 

Dini obsesyonlar:Aklına, istemediği halde, Tanrıya küfür düşün­celeri gelir. Çoğunlukla bu tür obsesyonlar kişinin zihnine ibadet yaparken takılır. Kimileri bu yüzden sık sık duaları tekrarlar, tövbe ve ibadet eder.

 

Sayma obsesyonları:Bu kişiler düşündükleri yada gördükleri sa­yıları saymaktan kendilerini alamazlar. Otomobil plakalarını, evlerin numa­ralarını, apartmanların kaç kat olduğunu sayarlar. Belli sayılar uğurlu, belli sayılar uğursuzdur. Uğursuz sayı akla gelince hemen uğurlusu ile uzaklaş­tırmaya çalışırlar.

 

Diğer özellikler:

Pek çok kişi obsesyon ve kompulsiyonlarını ortaya çıkaran durum veya nesnelerden uzak durmaya çalışır (Örneğin, insanlarla tokalaşmaktan kaçınır.) Kişide sürekli tereddüt ve kararsızlık dikkati çeker. Bir şeyi kuralına göre yaptım mı yapamadım mı, yapsam mı yapmasam mı kararsızlıkları içinde ileri derecede bunalır ve kuşkularını yakınlarına tekrar tekrar sorarak onları yıldırırlar.

 

Obsesif kompulsif bozukluğun sıklığı:

Yaklaşık 50 kişiden birinde OKB bulunmaktadır. Ancak birçok kişi; belirtilerinin çok hafif olması, hastalıklarını gizlemeleri, kimseye belli etmek istememeleri nedeniyle hekime başvurmaktan kaçınır.

 

Sebebi:

Biyolojik ve psikososyal birtakım etkenlerden söz edilmekle birlikte, tam olarak sebebi henüz anlaşılamamıştır.

 

Tedavi:

Obsesif kompulsif bozukluk, uzun süreli tedaviyle zaman zaman iyileşme dönemleri gösterebilen bir hastalıktır.  İlaç ve psikoterapiyle teda­visi mümkündür.

 

Üzerinde en çok durulan ilaç klomipramindir. Fluoksetin ve fluvoksaminin de etkili olduğu düşünülmektedir.

 

İlaç tedavisi ve davranışçı – bilişsel psikoterapinin birlikte kullanıl­dığı durumlarda çok iyi sonuçlar alınmaktadır.

 

Hastaya korktuğu bir davranışı gerçekleştirdikten sonra eskiden yaptığı kompulsiyonları yapmaması, bunun yerine başka davranışlar gelişti­rilmesi tavsiye edilir.  

 

Sok tekrarlandığı hareketlerden alıkonulur. Zorlaşan derecelerde ödev verilir.

 

Çocuğuna zarar vereceği veya balkondan atabileceği endişesiyle ona yaklaşmayan bir hastadan, önce çocuğunu kucağına alması, sonra onunla pencerenin önüne yaklaşması, daha sonra ise kucağındaki çocukla balkona çıkması istenir.

 

Namaz kılarken eksik yaptığı düşüncesiyle ayetleri tekrarlayan bir hastadan yenilemeden okuması ve namazı bu şekilde bitirmesi istenir.

 

Kirlenip kirlenmediği, temizlenip temizlenmediği, doğru yapıp yap­madığı gibi konularda yapacağı her şey için soru soran ve diğer kişilerden onay almayı bekleyen bir hastanın eşi veya ebeveyniyle de konuşarak, bu tür sorular sorduğunda ona güven verici cevap vermeleri istenir. Çünkü bu cevaplar onu kısa süre için rahatlatırsa da takıntılı düşüncelerini beslemiş olur.

 

En sık görülen takıntılı düşünceler:

- Kişinin kendisinin veya yakınlarının başına kötü bir şey geleceği ve öleceği düşünceleri.

- Sürekli akıl hastalığı, kalp hastalığı, kanser, AIDS gibi hastalıklara yakalanacağı düşünceleri

- Evden çıkarken, “elektrik, su veya havagazı muslukları kapatıldı mı ya da kapı kilitlendi mi?” gibi takıntılar.

- Namaz kılarken, küfür ya da cinsel içerikli fikirlerle meşguliyet şeklindeki düşünceler.

- Sürekli sayı sayma, araba plakalarını okuma.

- Yapılan bir iş veya ödevin doğru yapılıp yapılmadığının defalarca kontrol edilmesine rağmen, sürekli yanlış yapıldığı düşünceleri.

-“Ya balkondan bakan çocuğumun veya eşimi öldürürsem, ya şu elimdeki bıçağı başkasına saplarsam?”  şeklindeki düşünceler en sık karşı­laşılan takıntılı düşünceler (obsesyon) örnek teşkil ederler.

 

Sık görülen saplantılı hareketler:

Kirden, mikroptan, pislikten kurtulmak için sık sık el yıkama, sürekli banyo yapma ve devamlı çamaşır yıkama.

 Yatarken terlikleri hep belirli yöne doğru koyma, yatağa hep aynı yönden girme,

 Yolda yürürken, genelde kötü bir şey  olacağı endişesiyle devamlı direklere dokunma.

 Yolun hep belirli tarafından yürüme gibi hareketler, sık görülen saplantılı hareketlere (kompulsiyonlara), örnek olarak verebiliriz.

 


Üye Girişi
E-Bülten
Anket
Web Sitemizi Beğendiniz mi ?

Sayac



İstatistikler Yükleniyor ..!

  • BİZE ULAŞIN

  • Akdeniz Caddesi Battalgazi Sok. Sağlık Ap. No 19-1  Fatih / İstanbul

  • +90 212 532 77 79

  • +90 212 635 97 94

  • sefasaygili@hotmail.com

www.teknovizyon.net/
YukariCik